Cumhuriyetin 101. Yılında Egemenlik ve Bağımsızlık Ruhu

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yılı dolayısıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık mücadelesi ve Cumhuriyetin ilanına giden tarihi adımları bir kez daha gururla hatırlıyoruz. Halk egemenliğine dayanan bu büyük mirasın, milletimizin kaderini nasıl şekillendirdiğine tanık oluyoruz.

Halkın Egemenliği ile Kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. Yılı

Cumhuriyetimizin ilanı, 29 Ekim 1923’te Ankara’da 101 pare top atışıyla duyurulmuş ve tüm yurtta bayram havasında kutlanmıştır. 1925’ten itibaren 29 Ekim, resmen Cumhuriyet Bayramı olarak ilan edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in 10. yılı kutlamaları sırasında yaptığı konuşmada 29 Ekim’i "en büyük bayram" olarak tanımlamıştır.

I. Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı Devleti'nin sona ermesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde başlatılan Kurtuluş Savaşı, milletin bağımsızlık mücadelesinin sembolü haline geldi. İlk yıllardan itibaren, Türkiye’de yönetimde halk iradesinin egemen olması gerektiği vurgulandı.

İstanbul’un işgali ve Mebusan Meclisi’nin dağıtılmasının ardından ulusal irade, 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi çatısı altında tecelli etti. 20 Ocak 1921’de anayasa niteliğindeki Teşkilat-ı Esasiye Kanunu kabul edilerek egemenliğin millete ait olduğu ilan edildi. Türkiye’nin bağımsızlık ve egemenliğini temsil eden en doğal yönetim şekli ise cumhuriyetti. Bu doğrultuda Büyük Millet Meclisi, 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırarak kişisel egemenliğe son verdi. Ardından Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923’te imzalandı; Türkiye’nin sınırları çizildi ve Batı devletleri ile olan ilişkiler düzenlendi.

Lozan Antlaşması’ndan yaklaşık üç ay sonra, 13 Ekim 1923’te TBMM’de kabul edilen bir yasayla Ankara, yeni devletin başkenti ilan edildi ve Cumhuriyet’in ilanı yolunda önemli bir adım atıldı. 29 Ekim 1923’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda köklü değişiklikler içeren bir yasa teklifi sundu. Bu teklifte, Türkiye Devleti’nin yönetim şeklinin Cumhuriyet olması gerektiği ifade ediliyordu. Tartışmalar sonunda 158 milletvekili oybirliğiyle Türkiye’nin yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğunu kabul etti. Aynı oturumda yapılan seçimle Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kendisini Cumhurbaşkanı seçen Meclis’e hitaben yaptığı konuşmada şu sözleri söyledi: “Ulusumuz, sahip olduğu nitelikleri ve değeri, yeni hükümet şekliyle uygarlık dünyasına çok daha iyi gösterecektir. Türkiye Cumhuriyeti, işgal ettiği yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir… Türkiye Cumhuriyeti mutlu, başarılı ve zaferlerle dolu olacaktır.”

1925 yılında çıkarılan yasa ile de Cumhuriyet’in ilan edildiği gün, resmi bayram olarak kabul edildi.

Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun! Bu anlamlı yılda, Cumhuriyet değerlerini koruma ve daha ileri taşıma gayretimizi sürdüreceğiz